Ortaokul sıralarından aklımda kalanlar. Resim dersinde
öğretmenim sıcak ve soğuk renkleri, renkleri karıştırarak elde edilen tonları
öğretiyordu bize. Bir bardak su ve sulu boya paleti alarak masasına geçti,
fırça yardımı ile paletteki tüm renkleri suya karıştırdı. Su önce bulandı
iyice koyulaştı siyaha dönecek derken birden rengi açılmaya başladı.
Öğretmenim ayağa kalktı ve dedi ki “ SADECE BEYAZIN İÇİNDE TÜM RENKLER VARDIR.”
Düşünüyorum da tek bir renge takılmadım hiç. Her insana her renk yakışmaz
derler ama tenine uygun tonu bulduğu takdirde tüm renklerin her insana
yakışacağını inanıyorum.
Coğrafya öğretmeninden de aklımda kalan bir kare var. Bir
gün sınıfa bir portakal ile girdi masasına koydu ve ne görüyorsunuz sırayla
söyleyin dedi. Sırayla arkadaşlarım "portakal, meyve, vitamin, turuncu bir renk vb…" şeyler söylediler ben ne cevap verdim hatırlamıyorum ama HERKESİN FARKLI BİR ŞEY SÖYLEDİĞİNİ FARK ETTİĞİM ANI HİÇ UNUTMADIM. Bu öğreti bana çok
kılavuzluk yaptı bu güne kadar, gördüğüm ve inandığım şeyleri hep sorguladım,
doğru karar vermek adına. Verdiğim karardan hiç vazgeçemedim, tekbir nedenle
geri adım attım oda haksızlık yaptığımı anladığım anlarda.
Yemek programlarında her malzemenin bir ölçüsü vardır, şunu
fazla koyunca yemeğin tadı bozulur derler, yapacağınız yemeğe göre malzeme
listesi verirler. Şetçiğiniz amaç uğrunda yürürken amaca uygun davranmak bizi
hedefe götürür, kalpten inanıyorsanız bir tek yolunuzu değiştirdiğinizde pişman
olmazsınız. Hayatta her şeyin bir dozajı vardır fikrimce her şeyin fazlası
zararlı zira. İlaç iyileştirir çok tüketilince karaciğeri tahrip eder. Her
duygu yaşanmalıdır fazlası ruhumuzu ve etrafımızdaki insanları yorar ve belki
derin yaralar açar. Konuşmak iletişimin en önemli unsurudur fakat fazlası süslü
laflardır sadece.
İnsan gelişen geliştikçe değişen bir varlık. Yaşanan her
olay öğrenilen her bilgi insanın bir sonraki tavrını belirler belki doğrularını
değiştirir. Önceden tüketilen sıvılar su yerine geçmez bol, bol su için diyen
doktorlar bu gün; vücut sıvı her şeyden su ihtiyacını kaşılar, fazla içilen su
organları yorar diyen doktora nasıl dönüştü?
Sanırım öğrenme ve neticesinde değişme ile. Kendi inançlarımız
doğrultusunda olayları iyi veya kötü diye sınıflarız, insanların bize
öğrettikleri için bence kızmak yerine teşekkür etmek gerekir çünkü öğrettikleri
şeyler parayla satın alınamayacak kadar değerli dir. DOĞRU ULU ORTA YERDE OLUR
SAKLANMAZ, saklanıyorsa doğruluğu sorgulanmalıdır. Yaptığımız ve söylediğimiz
tutarlıysa bir doğruluktan söz edebiliriz ancak. Kendimize; karşımızda ki
birine bakıyormuş gibi bakmayı becere bildiğimiz gün hayat daha kolay oluyor J İnsanları eleştirmeden önce kendimize
bakmamız gerekiyor. Etki tepki meselesi,
herkesin doğrusu ve sabrının sınırı farklıdır evet ama hep ortak bir
nokta vardır ki buda ahlak kuralları.
Düşünen bir akıl, hisseden bir vicdan verdiği için RABBİME,
Genlerime aşıladıkları doğruluk ve ahlak için ANNE, BABAMA.
Öğrettikleri her şey için tüm ÖĞRETMENLERİME... Hangi kelimeyi yazsam yetersiz kaldı
kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerdeyim an itibari ile.
Sevgilerimle...
Sevgilerimle.
Hatice KOÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder